Birkaç ay önce canım ablamın (kanserden), geçtiğimiz haftalarda ise yaşıtım olan bir arkadaşımın (iş kazasında) ani vefatlarıyla sarsılmış biri olarak, hayatın ne kadar kısa olduğunu üst üste idrak etme imkanım oldu. İkisi de hayat dolu insanlardı. “Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir” dediği gibi Yahya Kemal’in, ansızın koptu teller.
Fakat ne zaman onları düşünsem kendi akıbetime geliyor konu.
Nerede, ne zaman, nasıl öleceğimi bilmiyorum. Kimse de bilmiyor kendi durumunu. Ama kesin olan bir şey var ki; er ya da geç, bugün olmazsa yarın, olmazsa öbür gün, öyle veya böyle, öleceğiz! Fakat ölümden sonra da bir hayat olduğunu bilmek/inanmak insana huzur veriyor.
Yaratıcıya veya ölüm sonrası hayata inanmayan ateist/inançsız bireyler açısından ölüm olayını merak ediyorum. Hastalık, kaza, deprem, virüs veya başka nedenle farketmez;
Ölüm gelip çattığı O AN. Vücut fonksiyonların durdu, gözlerin kapandı. Peki sonra? Hiç düşündün mü? Sonra ne olacak ya da ne olsa iyi olurdu?
Bedenin toprağın altında çürüyüp giderken ruhun yeni bir dünyaya merhaba dese? Adaletli ve merhametli bir otoriteyle karşılaşmak.
Sevdiğimiz insanlarla orada tekrar buluşacak olma ümidi bile başlı başına bir inanç ve motivasyon kaynağı değil midir?
Üzerinde düşünmeye değer sorular… Sadece inanmayanlar açısından değil, bir de inananlar açısından sorguluyorum ölümü.
Başta kendim olmak üzere; ölüm sonrası hayat için ne hazırladım? Elimde ne var, bana sunulan imkanları/imkansızlıkları nasıl değerlendirdim?
Hayat su gibi, sevdiğimiz bir oyun gibi akıp gidiyor.
Dönüşü olmayan noktaya gelindiğinde, ekranda “Game Over” yazdığında ne diyeceğiz? “Keşke az daha süre verilseydi” demek işe yarar mı? Sanmam, bugüne kadar kimseye yapılmadı bu torpil.
Galiba yapılacak tek şey var, oyunu kuralına göre oynamak. İncinsen de incitmeden, kırmadan, dökmeden…
1 Öğretim Görevlisi, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi.
ICESSER 4. Uluslararası Sosyal Bilimler, Ekonomi, Yönetim Araştırmaları Konferansı. Yayımlanmış Tam Bildiri Metni
Tüketicilerin, sahibi oldukları ürünleri belirli bir ücret karşılığında başka kişilere kullandırması olarak kısaca tanımlanan“paylaşım ekonomisi”günümüzde sıkça karşılaştığımız bir kavramdır. Gerek global ölçekte gerekse ülkemizde paylaşım ekonomisinden yararlanan insanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu durum, söz konusu alana ilgiyi artırmakta ve akademik olarak paylaşım ekonomisi alanında daha çok yayının üretilmesine de neden olmaktadır.
Bu çalışma, paylaşım ekonomisi alanında yapılan bilimsel yayınların bibliyometrik yöntemle analiz edilmesi ve çıkan sonuçların değerlendirilmesi amacını taşımaktadır. Çalışmada elde edilen veriler ScienceDirect veri tabanından elde edilmiş olup, 2015-2021 yılları arasındaki dönem analize dahil edilmiştir. Analiz sonucunda, bu dönemde yayınlanan toplam 264 tam metinli makale tespit edilmiş ve üzerinde inceleme yapılmıştır.
Bibliometric Analysis Of Articles On The Sharing Economy
Abstract
The “sharing economy”, which is defined as making the products or services they own to other people for a certain fee, is a concept we frequently encounter today. The number of people benefiting from the sharing economy, both on a global scale and in our country, is increasing day by day. This situation increases the interest in this field and causes more publications to be produced in the field of sharing economy academically. This study aims to analyze scientific publications in the field of sharing economy by bibliometric method and to evaluate the results. The data obtained in the study were obtained from the ScienceDirect database, and the period between 2015-2021 was included in the analysis. As a result of the analysis, a total of 264 full-text articles published in this period were identified and examined.
Dijital teknoloji ve altyapıların gelişimiyle birlikte, web tabanlı uygulamaların, mobil cihazların ve bunları kullanan insanların sayısı tüm dünyada sürekli artmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak dijital ağlar vasıtasıyla birbirine bağlanmış bireyler arasındaki işlemlerin sayısı da her geçen gün katlanarak artmaktadır. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla artan çevrimiçi platformlar, insanların birbirleriyle ürün veya hizmet alışverişi yapmalarına olanak sağlamaktadır.
Paylaşım ekonomisi olarak adlandırılan olgu sayesinde, bir ürün veya hizmeti doğrudan şirketlerden satın almak yerine daha düşük bedelle sahibinden, şahıslardan temin etmek mümkün olmaktadır. Bu yeni iş modelinin başarısı, dijital mecralar üzerinden çok sayıda insanın birbiriyle iletişim ve etkileşim kurabilmesine, arz ve talebin hızlı ve verimli bir şekilde bir araya gelmesine ve fiyatlandırmanın dinamik bir şekilde yapılabilmesiyle doğru orantılıdır (Buda & Lehota, 2017).
“Paylaşım ekonomisi” konusunu daha iyi anlamak, günümüzdeki ve gelecekteki yönelimleri ortaya koymak adına, daha önce yapılmış çalışmaların araştırılması ve incelenmesi önem arz etmektedir. Bunların araştırılmasını sağlayan bibliyometrik analiz, ilgili alanda en çok hangi konuların tartışıldığını, en fazla hangi çalışmaların referans alındığını göstererek sadece araştırmacılara değil tüm paydaşlara veri sunmada etkili bir yöntemdir.
LİTERATÜR TARAMASI
Mevcut literatürde paylaşım ekonomisi, işbirlikçi tüketim, erişim odaklı tüketim ve döngüsel ekonomi gibi farklı ifadeler yer almakta, bilimsel olarak kabul edilen bir ortak tanımı bulunmamaktadır (Hou, 2018).
Paylaşım ekonomisine yönelik ilk çevrimiçi platformların 2007 yılından itibaren görülmeye başladığı kabul edilmektedir (Uzgören, 2018). Bununla birlikte, 2003 yılında kurulan ücretsiz ikinci el eşya paylaşımı platformu “Freecycle” ve 2004 yılında kurulan konaklama paylaşım platformu “Couchsurfing” isimli şirketler, paylaşım ekonomisi içerisindeki ilk şirketler olarak değerlendirilebilir (Kişi, 2018). “Paylaşım ekonomisi” kavramı ilk olarak Botsman ve Rogers tarafından 2010 yılında yayınlanan “What’s Mine Is Yours- The Rise Of Collaborative Consumption” (Benim malım senin malındır – Ortak Kullanımın Yükselişi) isimli kitapta ortaya atılmıştır (Selloni, 2017).
Paylaşım ekonomisi ya da işbirlikçi ekonomi kavramı, her türlü varlığın kullanılmayan değerini daha yüksek verimlilik ve erişim sağlayan modeller aracılığıyla harekete geçiren sistem olarak tanımlanabilmektedir (Botsman, 2014).
“Paylaşım ekonomisi, mal ve hizmetin, zamanın, yeteneklerin, işgücünün, sürekli kullanılmayan tüm kaynakların; bireyler, kurumlar ve toplumlar arasında ödünç olarak, kiralanarak ya da takas ile paylaşımına olanak sağlayan bir ekonomik sistemdir”(Acuner & Acuner, 2017).
Paylaşım ekonomisi, mal ve hizmetleri şirketlerden satın almak yerine; insanların onları birbirleri arasındaki ağlarla daha makul ücretlerle elde etmelerini sağlayan bir yapıdır. Paylaşım ekonomisinin ayrıca, insanların ürünlere sahip olmasından yani mülk edinmesi yerine, ihtiyaç duyulan anlarda ürün ve hizmetleri paylaşan, ticaretini yapan ve kiralayan kişileri kapsadığı belirtilebilir (Rifkin, 2011).
Ürün/hizmet paylaşmanın faydaları ekonomik, sosyal ve çevresel yönden ayrı ayrı ele alınırsa; ekonomik çerçevede finansal kaynakların daha etkili kullanılması, ekolojik çerçevede ise yenilenemez enerji kaynaklarının daha sürdürülebilir olmasını sağlama ve sosyal çerçeveden baktığımızda toplumsal ilişkilerin daha aktif hale gelmesi gibi çeşitli yararları olduğu savunulmaktadır (Martin et al, 2015).
AMAÇ VE YÖNTEM
Bibliyometrik analizin uygulanmasındaki temel amaç, ilgili alandaki araştırmacılar arasında bilimsel çalışmanın çerçevesi ve işlevselliği hakkında bir tartışmayı teşvik etmek ve aynı zamanda gelişim sürecinin üretkenliği için bir ölçüt sağlamaktır (Moed, Luwel & Nederhof, 2002).
Çalışmada, ScienceDirect veri tabanında yer alan ve 2015-2021 yılları arasında “sharing economy” kavramı ile taranan ve sadece başlığında bu tümceyi içeren makaleler gözlem birimi olarak kabul edilmiş, bu gözlemlere ilişkin veriler değerlendirmeye alınarak nicel yöntemle analiz edilmiştir. Belli bir standart oluşturmak amacıyla tek bir veritabanı (ScienceDirect) üzerinden araştırma yapılarak sadece hakemli dergilerdeki tam metin makaleler dikkate alınmış; nitelikli çalışmalara odaklanabilmek için editör yazıları, kitap bölümleri, konferans bildirileri, raporlar ve tez özetleri gibi yayınlar hariç tutulmuştur.
BULGULAR
ScienceDirect veri tabanında “sharing economy” başlığı kullanılarak yapılan arama neticesinde elde edilen makalelerin yıllara göre dağılımı Şekil 1’de gösterilmiştir.
Yukarıdaki şekilde görüldüğü üzere “paylaşım ekonomisi” konulu çalışmalarda yıllara göre sürekli artış vardır. 2015 yılında 4 olan makale sayısı 2016 yılında ani bir çıkışla yaklaşık üç katına çıkarak 14 olmuştur. Sonraki yıllarında düzenli olarak devam eden artış 2019 ve 2020 yılında hızlı bir yükselişe geçerek önceki yıllara göre yaklaşık ikiye katlanmıştır. 2021 yılında ise artış devam etmiş, bu 6 yıllık dönem içerisinde toplam 264 makale yayınlanmıştır. Yayınlanan bu makalelerin büyük bir kısmının Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’deki üniversiteler tarafından gerçekleştirildiği görülmüştür.
Çizelge 1: ScienceDirect’teki Makalelerin Dergilere Göre Dağılımı
Dergi
Makale Sayısı
Journal of Cleaner Production
29
Journal of Business Research
22
Technological Forecasting and Social Change
22
International Journal of Hospitality Management
18
International Journal of Production Economics
12
Electronic Commerce Research and Applications
12
Journal of Comparative Economics
9
Geoforum
8
Resources, Conservation and Recycling
7
Computer Law & Security Review
7
Yukarıdaki tabloda 2015-2021 yılları arasında “paylaşım ekonomisi” konusunda en fazla makale yayınlanan ilk 10 dergiye yer verilmiştir. Bu konuda en fazla yayın Journal of Cleaner Production tarafından yayımlanmıştır. Onu 22’şer yayınla Journal of Business Research ve Technological Forecasting and Social Change izlemektedir.
Yukarıdaki şekilde makalelerde en fazla geçen 20 anahtar kelime analize dahil edilerek kelime bulutu oluşturulmuştur. Buna göre ilgili makalelerde en çok yer alan konular, Türkçe karşılıklarıyla; paylaşım ekonomisi, işbirlikçi tüketim, airbnb, kullanıcılar arası konaklama, güven, platform, sürdürülebilirlik, fiyatlama, uber, paylaşım, iş modeli, döngüsel ekonomi anahtar kelimeleriyle sunulmuştur.
Bu kelimeler arasında özellikle airbnb ve uber gibi “girişim” isimlerinin sıkça yer alması dikkat çekmektedir. Bir diğer dikkat çeken kelime ise trust yani güven kavramıdır. Nitekim paylaşım ekonomisinin karanlık yönlerinden biri de “güveni kötüye” kullanmak olarak düşünülmekte, güven kavramının üzerinde önemle durulmaktadır.
Çizelge 2: 2015-2021 Arasında Yayınlanan Makalelerin Atıf Sayısına Göre Sıralaması
Makale
Atıf Sayısı
Hamari, J., Sjoklint, M. and Ukkonen, A. (2016). The Sharing Economy: Why People Participate In Collaborative Consumption
1181
Zervas, G., Proserpio, D., Byers, JW. (2017). The Rise Of The Sharing Economy: Estimating The Impact Of Airbnb On The Hotel Industry
834
Martin, CJ. (2016). The Sharing Economy: A Pathway To Sustainability Or A Nightmarish Form Of Neoliberal Capitalism?
569
Ert, E., Fleischer, A. and Magen, N. (2016) Trust And Reputation In The Sharing Economy: The Role Of Personal Photos In Airbnb
566
Mohlmann, M. (2015) Collaborative Consumption: Determinants Of Satisfaction And The Likelihood Of Using A Sharing Economy Option Again
467
Yukarıdaki tabloda 2015 yılından günümüze kadar “paylaşım ekonomisi” konusunda en fazla atıf alan ilk 5 makale, yazarları ve yayınlandığı tarihler yer almaktadır. En fazla atıf alan makale 1181 atıf sayısıyla Hamari, Sjoklint ve Ukkonen tarafından yayınlanan “The Sharing Economy: Why People Participate In Collaborative Consumption” olmuştur.
Her ne kadar en fazla atıf alan makale 2015 yılında yayınlanmış olsa da ilk 5’deki diğer makalelerle birlikte değerlendirildiğinde 2016 yılında yayınlanan makalelerin genel toplamda daha fazla atıf aldığı görülmektedir.
SONUÇ
Çalışmada 2015-2021 yılları arasında yayınlanan makalelere odaklanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, bu alanda yapılan çalışmalar için 2016 yılının önemli bir dönüm noktası olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, Covid-19 etkisinin yaşanmaya başladığı ve ekonomik yönden tüm dünyada daralmanın başladığı 2019-2020 yıllarında paylaşım ekonomisi alanında yayınlanan makale sayısında büyük artış görülmüştür.
Paylaşım ekonomisiyle ilgili çalışmalarda yıllara göre yaşanan artış, bu konunun global ölçekte öneminin her geçen gün arttığını göstermektedir. Teknolojik gelişmeler ve yeni eğilimlerle bağlantılı olarak, konuyla ilgili akademik çalışmaların her geçen yıl artacağı düşünülmektedir.
Lojistik ve teknolojik gelişmeler sonucunda son yıllarda artan tüketimle birlikte, sahip olunan kaynakların etkin kullanılıp kullanılmadığı sorunu ortaya çıkmaktadır. İnternet alışverişi ve ekonomik imkanlar ile birlikte artan tüketim, insanların sahip oldukları kaynakları gereksiz biçimde harcamalarına neden olabilmektedir.
Son dönemlerde önemi gittikçe artan paylaşım ekonomisi olgusu, insanların kaynaklarını daha tasarruflu kullanmalarına; bu yolla, kullanmadıkları ya da az kullandıkları ürünleri başka insanlara kullandırmalarına olanak sağlayan bir anlayış olarak dikkat çekmektedir.
Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularıyla birlikte değerlendirildiğinde paylaşım ekonomisinin önemi daha da iyi anlaşılmaktadır. Sürekli yeni mal/hizmet üretilip satılarak dünyadaki sınırlı kaynakların sorumsuzca tüketilmesi yerine mevcut ürün ve hizmetlerin daha ideal şekilde daha fazla kişi tarafından kullanılmasına imkan sağlayan paylaşım ekonomisinin önümüzdeki öneminin giderek arttığı, dolayısıyla bu konunun olumlu-olumsuz tüm yönleriyle ele alındığı akademik çalışmaların önem arz ettiği düşünülmektedir.
KAYNAKÇA
Acuner, E., & Acuner, S. (2017). Turizmde Paylaşım Ekonomisi ve Vergilendirilmesi. Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 5(2), 188–212. https://doi.org/10.21325/jotags.2017.77
Botsman, R. (2014). Sharing’s Not Just for Start-ups. Harvard Business Review, 92, 23-25
Ert, E., Fleischer, A. and Magen, N. (2016) Trust And Reputation In The Sharing Economy: The Role Of Personal Photos In Airbnb
Hamari, J., Sjoklint, M. and Ukkonen, A. (2016). The Sharing Economy: Why People Participate In Collaborative Consumption
Hou, L. (2018). Destructive sharing economy: A passage from status to contract. Computer Law and Security Review, 34(4), 965–976. https://doi.org/10.1016/j.clsr.2018.05.009
Kişi, N. (2018). Paylaşım Ekonomisinin Ulaşım Sektörüne Yansımaları: Uber Örneği. Uluslararası Yönetim ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 5(10), 57-68
Martin, C. J. (2016). The sharing economy: A pathway to sustainability or a nightmarish form of neoliberal capitalism? Ecological Economics, 121, 149–159. https://doi.org/10.1016/J.ECOLECON.2015.11.027
Martin et al. (2015). Commercial orientation in grassroots social innovation: Insights from the sharing economy. Ecological Economics, 118., 240–251.
Moed, H.F., Luwel, M., & Nederhof, A.J. (2002). Towards research performance in the humanities. Library Trends, 50(3), 498-520.
Mohlmann, M. (2015) Collaborative Consumption: Determinants Of Satisfaction And The Likelihood Of Using A Sharing Economy Option Again
Rifkin, J. (2011). The Third Industrial Revolution, Palgrave MacMillan.
Selloni, D. (2017). CoDesign for Public-Interest Services. Chapter 2: New Forms of Economies: Sharing Economy, Collaborative Consumption, Peer-to-Peer Economy, 22, 15-36
Uzgören, G. (2018). Paylaşım Ekonomisi Kavramının Kent Mekânı ve Yaşamına Etkisi. 2. Mimari Tasarım Araştırmaları Ulusal Sempozyumu.
Zervas, G., Proserpio, D., Byers, JW. (2017). The Rise Of The Sharing Economy: Estimating The Impact Of Airbnb On The Hotel Industry